CHP’lilerin gözleri Ankara’daki olağanüstü kurultayda, ama akılları Bayrampaşa Belediyesi’ndeki seçimdeydi.
Bayrampaşa’yı yeniden CHP kazandı. Zaten seçimlerde de millet CHP demişti.
Dikkat ediyor musunuz; CHP’de bu süreç yeni isimleri parlatıyor. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik hem İstanbul İl Başkanlığı’na Gürsel Tekin’in atanması sürecinde hem Bayrampaşa Belediyesi’ndeki seçimde siyaseten başarılı bir performans ortaya koydu. Ankara’daki olağanüstü kurultaya gelmek yerine Bayrampaşa Belediyesi’ndeki seçimi yönetti. Bu tür kriz anları kimi siyasetçileri öğütür. Kimi siyasetçileri üretir.
KAZANANLAR KAYBEDENLER
Süreç Gürsel Tekin’i öğütürken, Özgür Çelik’i üretti. CHP’de yıldızı parlayan iki Özgür var; biri CHP Genel Başkanı Özgür Özel diğeri İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik. CHP’de kaybeden iki isim ise Gürsel Tekin ile Kemal Kılıçdaroğlu. Siyaseten eleştirdiğim noktalar olabilir ama 12 Eylül’den sonra siyasi partilerin kurulması ve 1983’te ilk seçimlerin yapılmasından bu yana siyaseti izleyen gazetecilerden biriyim. Doğruya doğru, yanlışa yanlış. Süreçleri, siyasi profilleri doğru okumak gerekiyor. Özgür Özel ve Özgür Çelik, CHP siyasetinin doğru tarafından duruyorlar. Bu tür dönemler mücadele dönemleridir. Mücadele eden kazanır. Bunlar, CHP siyasetiyle ilgili gözlemlerim.
Her CHP kurultayı olduğu gibi dünkü olağanüstü kurultayı da dikkatle takip ettim. Bu kurultayın ruhu diğerlerinden farklıydı. Listelerin yarıştığı, hiziplerin çarpıştığı, Parti Meclisi’ne girmek için kıran kırana mücadelenin verildiği, tribünlerden karşılıklı slogan yarışlarının devam ettiği CHP kurultaylarından biri değildi. Tam aksine tek adayın çıktığı, tek listenin oylandığı, tek sesin çıktığı bir kurultay oldu. Bu kurultayın teması; mutlak butlan kararı çıkmasına karşı düzenlenmiş olan “hamle kurultayı”ydı.
ZİNCİRLERLE KÖŞE
Kurultayın düzenlendiği Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nin önüne “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” pankartı asılmıştı. Salonun içinde ise “Silivri zindanı” diye zincirlerle ayrılıp üzerine kilit vurulmuş olan bir bölüm vardı. Oraya Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere Silivri’deki belediye başkanlarının fotoğrafları konulmuştu. Bu tür eylemlere HDP kurultaylarında rastlardık.
KILIÇDAROĞLU YOKTU
Kurultay salonunda CHP’nin eski genel başkanları Hikmet Çetin ile Murat Karayalçın vardı. Vefat etmese Altan Öymen’i de salonda görürdük. Ama Kemal Kılıçdaroğlu yoktu. Özgür Özel, kendisini telefonla davet etmişti ama katılmamayı tercih etti. Zaten kendisine koltuk ayrılmamıştı. Kılıçdaroğlu daha önceki olağanüstü kurultaya da katılmamıştı. Kılıçdaroğlu salona gelse nasıl bir hava olurdu merak ediyorum. Kılıçdaroğlu, CHP ile arasına mesafe koyuyor. Siyaseten bunun sonu nereye varır bilemiyorum. Ama kurultay salonunda Kılıçdaroğlu niye yok diye bir beklenti de yoktu. Kılıçdaroğlu’na destek mum gibi erimiş.
TAŞ ATTI
Özgür Özel, salona dava sürecinin rüzgârını alarak girdi. Açış konuşmasında Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin’e taş attı. “Bugünler dostumuzu, düşmanızı tanıdığımız günler. Taş kırmakta ustalaştık” dedi. Kurultayda İstanbul delegeleri oy kullanmadı. Her zaman yönetime güvenin tazelenmesi istenir ama Özgür Özel güvensizlik oyu verilerek yönetimin düşürülmesini istedi. 24 Ekim’de mahkemeden mutlak butlan kararı çıkarsa o yönetim güvensizlik oyuyla düşmüştü. ‘Bu, yeniden seçilen yönetim’ diyecekler. Bakalım bu taktik işe yarayacak mı?
SAFLARI SIKLAŞTIRALIM ÇAĞRISI
Özgür Özel, “Bu iktidar Trump’tan icazet almış bir iktidardır” eleştirisini getirdi. Bu iktidarı, Türk milletinin iradesi belirledi. Bu, seçimlerde oy kullanan milletin iradesine yönelik bir töhmettir. Halkımız yerel seçimlerde de CHP’yi seçti.
Özgür Özel, safları sıklaştırma çağrısı yaptı. CHP yöneticileri, bunu muhalefet partilerine yapılmış bir çağrı olarak yorumladı ama buna en çok CHP’nin ihtiyacı var.
Özgür Özel’den önce her mitingde, her toplantıda olduğu gibi uzun uzun Ekrem İmamoğlu’nun mesajı okundu. Ancak bir şey dikkatimi çekti. Eskisi gibi coşkulu alkışlar yoktu. Oysa gözaltına alındığı günden bu yana Ekrem İmamoğlu ismi geçtikçe meydanda bir heyecan dalgası oluşurdu. Bu kez Özgür Özel’e olan ilgi daha yüksekti. Ekrem İmamoğlu’nun yıldızı sönerken, Özgür Özel daha ön plana çıkıyor. Ayrıca Dilek İmamoğlu da kurultay salonunda yoktu.
GÜRSEL TEKİN KRİZİ
Özgür Özel tek aday olarak girdiği seçimi kazandı. PM listesi de değişmedi. Birilerinin Ekrem İmamoğlu ekibi tırpanlanacak beklentisi de boşa düştü.
CHP’de rota önce 24 Eylül’de yapılacak olan İstanbul İl Kongresi’ne çevrildi. Ardından da 24 Ekim’deki mahkeme kararına.
İstanbul İl Kongresi yapılmadan kriz patlak verdi. Gürsel Tekin, “Mahkeme kararıyla atandım, mahkeme kararı olmadan görevim sona ermez” dedi. CHP ise ‘il kongresini yaptığımız zaman Gürsel Tekin’in görevi sona ermiştir’ havasında. Bakalım bu işin içinden nasıl çıkacaklar?
CHP, bir krizden diğerine koşuyor. Ama bu arada parti içinde bir bölünme, parçalanma yaşanmıyor. Tam aksine zorluklarla mücadele etmek CHP’yi daha çok motive ediyor.�
24 Ekim’den sonra ne olur bilemiyorum. CHP’ye şu anda bir İskender’in kılıcı lazım. Tüm düğümleri çözecek olan.